Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

bu kez defa

  • 1 раз

    I м
    1) врз kez, defa, kere, sefer

    три ра́за — üç kez / defa

    корми́ть три ра́за в день — günde üç öğün yemek vermek

    увели́читься / возрасти́ в три ра́за — üç kat / misli artmak

    в пе́рвый раз — ilk kez / kere

    я вас пе́рвый раз ви́жу́ — sizi ilk görüyorum

    я уже в тре́тий раз говорю́,... — üçtür söylüyorum,...

    прочти́ ещё раз — bir (kez) daha oku

    терпе́ние, терпе́ние и ещё раз терпе́ние — sabır, sabır, gene sabır

    ка́ждый раз по-ра́зному — her defasında / seferinde başka türlü

    на сей раз — bu kez / defa

    на сей раз хва́тит — bu defalık yeter

    раз в два дня — iki günde bir, gün aşırı

    раз в не́сколько лет — her birkaç yılda bir

    поговорю́(-ка) я с ним в после́дний раз — onunla son olarak konuşayım da

    2) нескл. ( при счёте) bir

    э́то раз, а во-вторы́х,... — bu bir, ikincisi de...

    ••

    в друго́й раз — başka sefere

    ино́й раз — kimi kez / defa

    не раз — defalarca, çok kez

    ни ра́зу — bir kez / kere olsun

    сейча́с в са́мый раз пообе́дать — şimdi yemek yemenin tam sırası

    э́то пальто́ тебе́ в са́мый раз — bu palto tam sana göredir

    II нареч.
    bir gün; bir defasında

    раз ле́том — bir yaz günü

    ка́к-то раз — bir gün, bir defasında / seferinde

    III союз, разг.

    раз (э́то) так,... — madem böyledir,...

    раз ты хо́чешь,... — madem istiyorsun..., sen istedikten sonra...

    Русско-турецкий словарь > раз

  • 2 трижды

    üç kez
    * * *
    üç kez / defa

    три́жды три - де́вять — üç kere üç dokuz eder

    Русско-турецкий словарь > трижды

  • 3 однажды

    1) ( один раз) bir kez / defa
    2) ( как-то раз) bir gün; bir keresinde

    одна́жды ве́чером — bir akşam

    Русско-турецкий словарь > однажды

  • 4 сей

    (сия́, сие́, сии́) bu

    на сей раз проща́ю — bu defalık affettim

    по сей день, по сию́ по́ру — bugüne dek

    Русско-турецкий словарь > сей

  • 5 зачастую

    çok kez,
    çoğu defa
    * * *
    разг.
    çok kez; çoğu defa

    Русско-турецкий словарь > зачастую

См. также в других словарях:

  • kez — is. Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer İki kez İstanbul a gittim. Birleşik Sözler bin kez çoğu kez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • defa — is., Ar. defˁa Kez, kere İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı. Y. K. Beyatlı Birleşik Sözler bir defa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kat — 1. is. 1) Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık. S. F. Abasıyanık 2) Bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey Bir kat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nöbet — is., Ar. nevbet 1) Sıra, keşik Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2) Sıra ile yapılan görev, iş Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Hastalık sebebiyle titreme, yüksek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğün — is. 1) Kez, defa 2) Yemek vakti Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.. H. E. Adıvar 3) Bir vakitlik yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • posta — is., İt. posta 1) Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul a gönderdim. Ö. Seyfettin 2) Genellikle bu emanetleri götüren taşıt 3) Bu emanetleri toplayan ve dağıtan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bu sefer — zf. Bu defa, bu kez O, bu sefer narin ve utangaç kıza döndü. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kere — is., Ar. kerre Kez, yol, defa, sefer Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! B. Felek Birleşik Sözler bin kere bir kere kırk kere yüz kere …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»